Burun Estetiği (Rinoplasti) Ameliyatı Nedir?
Burun estetiği, burnun şeklinin kemik ve kıkırdak yapılarında değişiklikler yapılarak gerçekleştirilen kapsamlı bir plastik cerrahi operasyonudur. Nazoplasti ve rinoplasti gibi isimlerle de adlandırılan bu estetik müdahale, hem görsel hem de fonksiyonel iyileştirmeler sağlamaktadır. Burnun anatomik yapısının yeniden düzenlenmesi, sadece dış görünümü değil, aynı zamanda nefes alma kalitesini de önemli ölçüde artırmaktadır.
Bu ameliyat sırasında cerrah, hastanın beklentilerine uygun olarak burnun çeşitli bölümlerini hassasiyetle yeniden şekillendirir. Kemik yapısındaki çıkıntılar törpülenir, kıkırdak dokular düzenlenir ve gerektiğinde yeni destekleyici yapılar eklenir. Modern cerrahi tekniklerin kullanılması sayesinde, milimetrik hassasiyetle çalışma mümkün hale gelmiştir. Operasyon sırasında burnun solunum yolunun en iyi şekilde çalışabilir hale getirilmesi öncelikli hedef olarak belirlenmektedir.
Rinoplasti uygulaması düşünen kişilerde burun dokularının estetik operasyona uygun olup olmadığı mutlaka cerrah tarafından yapılacak olan muayene esnasında kontrol edilmelidir. En ufak bir müdahalenin oldukça belirgin sonuçlar doğurması nedeniyle burun ameliyatı mutlaka alanında uzman bir cerrah tarafından yapılmalıdır.
Burun Estetiği Operasyonunda Doktor Seçimi Neden Kritik Önem Taşır?
Burun estetiği ameliyatının başarısında en kritik faktör, operasyonu gerçekleştirecek cerrahın deneyimi ve uzmanlığıdır. Burnun karmaşık anatomik yapısı ve hassas dokuları nedeniyle, bu alanda yeterli tecrübeye sahip olmayan hekimler tarafından yapılan müdahaleler istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir. Uzman cerrah seçimi, hem ameliyatın başarısı hem de hastanın güvenliği açısından hayati önem taşımaktadır.
Deneyimli bir plastik cerrah, sadece estetik iyileştirmeler yapmakla kalmaz, aynı zamanda burnun fonksiyonel özelliklerini de korur ve geliştirir. Cerrahın bu alandaki deneyimi, toplam operasyon sayısı ve önceki hastalarının sonuçları fiyatları etkileyebilir ancak kaliteli sonuç almak için bu yatırım gereklidir. Ayrıca hekim, hastanın yüz yapısına uygun, doğal görünümlü sonuçlar elde etmek için gerekli estetik anlayışa da sahip olmalıdır.
Cerrah seçimi yapılırken, hekimin eğitim geçmişi, sertifikaları, üye olduğu meslek kuruluşları ve hasta referansları dikkatlice incelenmelidir. İyi bir cerrah, hastasıyla operasyon öncesinde detaylı görüşmeler yapar, beklentileri anlar ve gerçekçi hedefler belirler. Ayrıca olası riskleri şeffaf bir şekilde açıklar ve hastayı doğru bilgilendirir.
Burun Estetiği Ameliyatı Ne Kadar Sürer ve Nasıl Planlanır?
Burun estetiği operasyonunun süresi, yapılacak müdahalenin kapsamına göre önemli ölçüde değişiklik göstermektedir. Basit düzeltmeler için 1-2 saat yeterli olurken, karmaşık rekonstrüksiyon işlemleri 3-4 saate kadar sürebilmektedir. Ameliyat süresini etkileyen faktörler arasında hastanın mevcut burun yapısı, yapılacak değişikliklerin büyüklüğü ve eşlik eden fonksiyonel düzeltmeler yer almaktadır.
Operasyon öncesinde yapılan planlama aşaması, ameliyatın başarısı için kritik öneme sahiptir. Cerrah, hastanın burun yapısını 3 boyutlu analiz eder ve bilgisayar simülasyonları kullanarak operasyon sonrası görünümü önceden değerlendirir. Bu sayede hem hekim hem de hasta, elde edilecek sonuç hakkında net bir fikir sahibi olur. Planlama aşamasında hastanın yaşam tarzı, mesleği ve kişisel beklentileri de dikkate alınır.
Beklenen sonucun tam olarak elde edilmesi 6 ila 12 ay aralığında bir süreç gerektirir. Bu süreç burnundaki operasyonun büyüklüğüne, burundaki dokuların yapısına veya sorunun ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Burun ameliyatı sonrasında hastaların bir kısmında tam olarak istenilen şeklin elde edilebilmesi için küçük düzeltme uygulamaları gerekli olabilir. Modern cerrahi teknikler sayesinde bu revizyon ihtiyacı minimize edilmiştir.
Burun Estetiği Ameliyatı Hangi Durumlarda Gerekli Olur?
Burun estetiği ameliyatları, fonksiyonel ya da kozmetik nedenlerle gerçekleştirilebilir. Operasyonun yapılma nedenlerinden ilki, burunda bulunan doğumsal veya sonradan gelişmiş şekil bozuklukları nedeniyle nefes alıp vermeye ilişkin problemlerin görülmesidir. Septum deviasyonu, konka hipertrofisi ve nazal polip gibi durumlar, günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilmektedir.
Estetik nedenler açısından bakıldığında, burnun çok büyük veya çok küçük olması, kemerli yapı, burun ucunun düşük olması, asimetrik görünüm ve travma sonrası deformasyonlar en sık karşılaşılan problemlerdir. Bu durumlar, kişinin özgüvenini olumsuz etkileyebilir ve sosyal yaşamında sıkıntılara neden olabilir. Modern toplumda görsel estetik anlayışının gelişmesiyle birlikte, bu tür problemlerin çözümü için başvuru sayısı artmaktadır.
Travmatik nedenler de burun estetiği ihtiyacını doğuran önemli faktörlerdendir. Spor yaralanmaları, trafik kazaları veya düşme sonucu oluşan burun kırıkları, sadece estetik probleme değil, aynı zamanda ciddi fonksiyonel sorunlara da yol açabilmektedir. Bu durumlarda hem şeklin düzeltilmesi hem de nefes alma fonksiyonunun restore edilmesi gerekmektedir. Erken dönemde yapılan müdahaleler, daha başarılı sonuçlar vermektedir.
Burun Estetiği Ameliyatı Kimlere Uygulanabilir?
Burun estetiği ameliyatı, genel sağlık durumu uygun olan ve gerçekçi beklentilere sahip olan hemen hemen herkese uygulanabilir. Ancak ameliyat için ideal aday olabilmek için bazı kriterlerin karşılanması gerekmektedir. En önemli kriter, hastanın kemik gelişimini tamamlamış olmasıdır. Kızlarda bu gelişim genellikle 16-17 yaşlarında, erkeklerde ise 17-18 yaşlarında tamamlanmaktadır.
Psikiyatrik açıdan değerlendirildiğinde, hastanın beden algısının normal olması ve ameliyat konusunda bilinçli bir karar vermesi gerekmektedir. Beden dismorfik bozukluğu olan hastalarda ameliyat sonrası memnuniyet düzeyi düşük olabilmektedir. Bu nedenle psikiyatrik değerlendirme bazen gerekli olabilmektedir. Ayrıca hastanın sigara kullanımı, kronik hastalıkları ve kullandığı ilaçlar da değerlendirme sürecinde dikkate alınmaktadır.
Fonksiyonel problemler söz konusu olduğunda yaş sınırı daha esnek olmaktadır. Ciddi nefes alma güçlüğü çeken çocuk ve ergenlerde, yarar-zarar analizi yapılarak daha erken yaşlarda da operasyon gerçekleştirilebilmektedir. Gebelik ve emzirme dönemindeki kadınlarda ameliyat ertelenmektedir. Kronik hastalığı bulunan hastalar, durumları kontrol altında olduğu takdirde ameliyat olabilmektedir.
Burun Estetiği Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?
Burun estetiği ameliyatı, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Operasyon öncesinde hastanın tıbbi öyküsü detaylı bir şekilde alınır, fizik muayene yapılır ve gerekli laboratuvar tetkikleri istenir. Hemofili gibi kanama bozuklukları bulunan hastalarda özel önlemler alınmaktadır. Hastanın mevcut sağlık durumu ve beklentileri doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir cerrahi plan oluşturulmaktadır.
Ameliyat günü hasta hastaneye yatırılır ve anestezi hazırlıkları yapılır. Operasyon sırasında cerrah, önceden belirlenen plana uygun olarak burnun kemik ve kıkırdak yapılarında gerekli değişiklikleri gerçekleştirir. Modern mikrocerrahi aletlerin kullanılması sayesinde, minimal travma ile maksimum düzeltme sağlanmaktadır. Operasyon sonrasında burnun yeni şeklini korumak için özel splintler ve tamponlar yerleştirilmektedir.
Ameliyat tekniği olarak açık veya kapalı rinoplasti yöntemi seçilebilmektedir. Açık teknikte burun delikleri arasından küçük bir kesi yapılarak daha geniş görüş açısı elde edilirken, kapalı teknikte tüm kesiler burun içerisinde kalacak şekilde yapılmaktadır. Hangi tekniğin seçileceği, hastanın burun yapısına ve yapılacak müdahalenin kapsamına göre belirlenmektedir. Her iki teknik de deneyimli ellerde excellent sonuçlar vermektedir.
Burun Estetiği Ameliyatı Öncesi Kritik Hazırlık Aşamaları
Burun estetiği ameliyatı öncesinde yapılacak hazırlıklar, operasyonun başarısı ve komplikasyon riskinin minimize edilmesi açısından kritik önem taşımaktadır. İlk aşamada hastanın detaylı bir tıbbi değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu değerlendirme kapsamında kan tahlilleri, elektrokardiografi ve gerekli görülürse ek tetkikler istenmektedir. Anestezi konsultasyonu yapılarak hastanın genel anestezi almaya uygun olup olmadığı belirlenmektedir.
İlaç kullanımı konusunda özel dikkat edilmesi gerekmektedir. Ameliyattan iki hafta önce aspirin, ibuprofen, E vitamini ve balık yağı gibi kan sulandırıcı etkisi olan maddeler kesilmelidir. Bitki çayları, özellikle yeşil çay, zencefil ve sarımsak gibi doğal kan sulandırıcılar da bırakılmalıdır. Kullanılan tüm ilaçlar ve takviye gıdalar hekim bilgisine sunulmalıdır. Sigara kullanımı iyileşme sürecini ciddi şekilde olumsuz etkilediği için en az bir hafta öncesinden bırakılmalıdır.
Operasyon öncesinde hastanın psikolojik hazırlığı da önemlidir. Gerçekçi beklentiler belirlenmeli ve ameliyat sonrası süreç hakkında detaylı bilgilendirme yapılmalıdır. Hastanın burun fotoğrafları çekilir ve bilgisayar simülasyonları ile tahmini sonuçlar gösterilir. Bu sayede hem hasta hem de hekim aynı hedeflere odaklanmış olur. Ayrıca hastaya ameliyat sonrası bakım sorumluluklarını da yerine getirebileceği bir ortam hazırlaması önerilir.
Burun Estetiği Ameliyatı Çeşitleri ve Teknikleri
Burun estetiği ameliyatları, uygulanan teknik ve müdahale edilen bölgeye göre farklı kategorilere ayrılmaktadır. En yaygın kullanılan iki ana teknik açık ve kapalı rinoplastidir. Açık rinoplasti tekniğinde burun delikleri arasından yaklaşık 4-5 mm’lik küçük bir kesi yapılarak burnun tüm yapıları görünür hale getirilmektedir. Bu teknik, özellikle karmaşık deformiteler, revizyon ameliyatları ve burun ucu problemlerinde tercih edilmektedir.
Kapalı rinoplasti tekniğinde ise tüm cerrahi müdahaleler burun deliklerinin içerisinden yapılmaktadır. Dışarıdan görülebilir bir kesi izi olmadığı için estetik açıdan avantajlı olmakla birlikte, cerrahın görüş açısı daha sınırlıdır. Bu teknik, küçük çaplı düzeltmeler ve rutin rinoplasti vakalarında başarıyla uygulanmaktadır. Her iki tekniğin de kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
Piezo rinoplasti, ultrasonik teknoloji kullanılarak yapılan modern bir yöntemdir. Bu teknikte kemik dokular hassas titreşimlerle şekillendirilirken yumuşak dokular korunmaktadır. Morluğun ve şişliğin daha az olması bu tekniğin başlıca avantajlarıdır. Ameliyatsız rinoplasti ise dolgu maddeleri kullanılarak yapılan geçici bir uygulamadır. Hyaluronik asit bazlı dolgularla küçük düzeltmeler yapılabilmektedir ancak etkisi 12-18 ay sürmektedir.
Burun Ucu Estetiği: Özel Bir Uygulama Alanı
Burun ucu estetiği, burnun genel görünümünü en çok etkileyen bölgelerden birine odaklanan özelleşmiş bir cerrahi alandır. Burun ucunun şekli, kişinin profil görünümünü ve yüzün genel estetiğini önemli ölçüde belirlemektedir. Bu bölgedeki problemler arasında burun ucunun geniş olması, düşük durması, aşırı kalkık olması, sivri görünüm ve asimetri yer almaktadır.
Burun ucu estetiği operasyonlarında sadece burun ucundaki kıkırdak yapılar üzerinde çalışılmaktadır. Kemik yapılara dokunulmadığı için rinoplastiye göre daha az invazif bir işlemdir. Operasyon süresi genellikle 1-2 saat arasında değişmektedir ve hastalar aynı gün taburcu edilebilmektedir. İyileşme süresi de daha kısa olup hastalar günlük aktivitelerine daha erken dönebilmektedir.
Bu tip ameliyatlarda burun ucunun şekli, projeksiyon derecesi ve burun delikleriyle uyumu optimize edilmektedir. Çok geniş burun uçları daraltılırken, düşük burun uçları kaldırılmaktadır. Asimetrik durumlar düzeltilir ve burun ucu ile dudak arasındaki açı ideal orantılara getirilmektedir. Minimal invazif yaklaşımlar sayesinde hasta konforı maksimize edilirken excellent estetik sonuçlar elde edilmektedir.
Ameliyatsız Burun Estetiği (Likit Rinoplasti) İmkanları
Ameliyatsız burun estetiği, son yıllarda popülerliği artan non-cerrahi bir uygulamadır. Bu yöntemde hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılarak burnun konturu düzeltilmektedir. Özellikle hafif kemerlerin düzeltilmesi, burun ucunun kaldırılması ve asimetrik durumların iyileştirilmesinde etkili sonuçlar vermektedir. Uygulama yaklaşık 15-30 dakika sürmekte ve lokal anestezi ile gerçekleştirilmektedir.
Likit rinoplastinin en büyük avantajı, hemen sonuç alınabilmesi ve hastanın normal yaşamına anında dönebilmesidir. Herhangi bir kesi, dikiş veya tampon kullanılmadığı için komplikasyon riski minimal düzeydedir. Ancak bu yöntemin bazı sınırları bulunmaktadır. Sadece hacim eklenmesi gereken durumlarda uygulanabilir, hacim azaltılması gereken vakalarda etkili değildir.
Uygulama sonrasında elde edilen sonuçların kalıcılığı 12-18 ay arasında değişmektedir. Bu süre sonunda işlemin tekrarlanması gerekmektedir. Dolgu maddesinin vücutta doğal olarak emilmesi nedeniyle kalıcı yan etki riski bulunmamaktadır. FDA onaylı kaliteli dolgu maddelerinin kullanılması güvenlik açısından kritik önem taşımaktadır. Ciddi deformitelerde bu yöntem tek başına yeterli olmayabilir.
Burun Estetiği Ameliyatı Yapılamayacak Durumlar
Burun estetiği ameliyatı her hastaya uygulanamayan durumlarda kontrendikasyonlar söz konusu olmaktadır. En önemli kontrendikasyon beden dismorfik bozukluğudur. Bu psikiyatrik rahatsızlığa sahip hastalar, vücutlarındaki küçük kusurları aşırı büyüterek algılamaktadır. Bu hastalarda ameliyat sonrası memnuniyet düzeyi çok düşük olmakta ve sürekli revizyon talepleri ortaya çıkmaktadır.
Kanama bozuklukları bulunan hastalarda ameliyat riski artmaktadır. Hemofili, von Willebrand hastalığı gibi konjenital kanama bozuklukları yanında, antikoagülan ilaç kullanımı da risk faktörü oluşturmaktadır. Bu hastalarda ameliyat öncesinde kapsamlı hematololik değerlendirme yapılmalı ve gerekirse işlem ertelenmelidir. Kontrollü şartlarda ameliyat mümkün olsa da ek önlemler alınması gerekmektedir.
Obstrüktif uyku apnesi sendromu bulunan hastalarda anestezi riski artmaktadır. Bu hastalarda ameliyat öncesinde pulmunoloji konsultasyonu yapılmalı ve CPAP cihazı kullanım durumu değerlendirilmelidir. Aktif enfeksiyon varlığında ameliyat mutlaka ertelenmelidir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit ve dental enfeksiyonlar tamamen iyileştikten sonra ameliyat planlanmalıdır. Gebelik ve emzirme döneminde de ameliyat uygun değildir.
Burun Estetiği Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar
Burun estetiği ameliyatı sonrasında hastanın dikkat etmesi gereken kurallar, operasyonun başarısı ve komplikasyonların önlenmesi açısından hayati önem taşımaktadır. İlk 24-48 saat kritik dönem olup hasta yakın takip altında tutulmalıdır. Bu dönemde başın yüksek tutulması, soğuk kompres uygulanması ve hekimin önerdiği ilaçların düzenli kullanılması gerekmektedir.
Fiziksel aktivite kısıtlamaları ameliyat sonrası en önemli kurallardandır. İlk bir hafta içerisinde ağır kaldırma, eğilme ve ani baş hareketlerinden kaçınılmalıdır. Spor aktiviteleri, özellikle kontak sporlar en az 6-8 hafta süreyle yasaklanmaktadır. Gözlük kullanımı burun üzerine baskı uygulayacağı için ilk 6 hafta boyunca sınırlandırılmalıdır. Güneş gözlüğü yerine şapka kullanılması önerilmektedir.
Beslenme alışkanlıkları da iyileşme sürecini etkileyen faktörlerdendir. İlk günlerde sıvı ve yumuşak gıdalar tercih edilmelidir. Çok sıcak veya çok soğuk yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Sodyum alımı azaltılarak ödem oluşumu minimize edilmelidir. Sigara ve alkol kesinlikle yasaktır çünkü iyileşme sürecini önemli ölçüde uzatmaktadır. Düzenli uyku ve stres yönetimi de başarılı iyileşme için gereklidir.
Burun Estetiği İyileşme Süreci ve Zaman Çizelgesi
Burun estetiği ameliyatı sonrası iyileşme süreci, bireysel faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir ancak genel bir zaman çizelgesi mevcuttur. İlk 24-48 saat en yoğun şişlik ve rahatsızlığın yaşandığı dönemdir. Bu süreçte hafif ağrı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı normal bulgulardır. Soğuk kompres uygulaması ve başın yüksek tutulması bu yakınmaları azaltmaktadır.
Birinci hafta sonunda tamponlar ve alçı çıkarılmaktadır. Bu aşamada hastalar burnun yeni şeklini ilk kez görmektedir ancak henüz şişlik devam etmektedir. İkinci hafta itibariyle sosyal aktivitelere dönüş mümkün olmakla birlikte hafif şişlik ve morluk kalıntıları bulunabilmektedir. Üçüncü-dördüncü haftalar arasında çoğu hasta normal yaşamına tamamen dönebilmektedir.
Üçüncü ay itibariyle şişliğin %70-80’i geçmiş olmaktadır. Altıncı ayda burnun şekli belirginleşmeye başlamaktadır. Bir yıl sonunda burun son halini almaktadır ve kalıcı sonuçlar değerlendirilebilmektedir. Bu süreç boyunca hastanın sabırlı olması ve hekiminin kontrollerine düzenli gelmesi gerekmektedir. Beklenenden farklı bir gelişim söz konusu olursa erken müdahale mümkün olmaktadır.
Burun Estetiği Sonuçları ve Kalıcılık Durumu
Burun estetiği ameliyatlarının sonuçları, cerrahın deneyimi, hastanın anatomik yapısı ve ameliyat sonrası bakıma uyum gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Başarılı bir rinoplasti operasyonu sonrasında hasta hem estetik hem de fonksiyonel açıdan memnuniyet yaşamaktadır. Nefes alma kalitesinin artması, özgüvenin yükselmesi ve sosyal yaşamda pozitif değişiklikler en sık gözlenen faydalar arasındadır.
Sonuçların kalıcılığı açısından bakıldığında, burun estetiği ameliyatları genellikle ömür boyu süren düzeltmeler sağlamaktadır. Ancak yaşlanma süreci, gravitasyonel etkiler ve travmalar burnun şeklinde minimal değişikliklere yol açabilmektedir. Bu değişiklikler genellikle çok küçük olmakta ve günlük yaşamı etkilememektedir. Ciddi travma durumları dışında revizyon ameliyatı ihtiyacı oldukça nadir olmaktadır.
Hasta memnuniyeti oranları deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatlarda %90-95 düzeyindedir. Memnuniyetsizlik genellikle gerçekçi olmayan beklentiler veya iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ameliyat öncesi detaylı bilgilendirme ve beklenti yönetimi kritik önem taşımaktadır. Uzun dönem takipler sonuçların stabil kaldığını göstermektedir.
Burun Estetiği Fiyatları 2025 ve Maliyet Analizi
Burun estetiği fiyatları 2025 yılında birçok faktöre bağlı olarak geniş bir aralıkta değişmektedir. Cerrahın deneyimi ve ünü, ameliyatın yapıldığı sağlık merkezinin kalitesi, operasyonun karmaşıklığı ve coğrafi konum başlıca fiyat belirleyici faktörlerdir. Türkiye’de burun estetiği fiyatları, uluslararası standartlara göre uygun seviyede olup kaliteli hizmet alınabilmektedir.
Fiyatları etkileyen teknik faktörler arasında açık veya kapalı teknik tercihi, eşlik eden fonksiyonel düzeltmeler, kullanılan malzemeler ve anestezi türü yer almaktadır. Revizyon ameliyatları ilk ameliyatlara göre daha maliyetli olmaktadır çünkü daha karmaşık teknikler gerektirmektedir. Ek işlemler olan septoplasti, konka küçültmesi veya sinüs cerrahisi toplam maliyeti artırmaktadır.
Kaliteli ve güvenilir sonuç almak için fiyat tek kriter olmamalıdır. Çok düşük fiyatlar genellikle kalite sorunlarına işaret etmektedir. Hastanın sağlığı ve ameliyat sonuçlarının kalitesi ön planda tutulmalıdır. Taksit imkanları ve sigorta kapsamı hakkında bilgi alınmalıdır. Net fiyat bilgisi için mutlaka uzman hekimle görüşülmeli ve detaylı muayene yapılmalıdır.
Burun estetiği ameliyatı ağrılı mıdır?
Burun estetiği ameliyatı genel anestezi altında yapıldığı için ameliyat sırasında hiçbir ağrı hissedilmez. Ameliyat sonrasında da ciddi ağrı yaşanmaz. Modern ağrı yönetimi teknikleri sayesinde hastalar minimal rahatsızlık yaşamaktadır. Hekim tarafından verilen ağrı kesici ilaçlar, iyileşme sürecindeki hafif rahatsızlığı kontrol altında tutmaya yeterlidir.
Burun estetiği kaç yaşında yapılabilir?
Burun estetiği için kemik gelişiminin tamamlanması beklenir. Kızlarda 16-17, erkeklerde 17-18 yaş civarında bu gelişim tamamlanır. Fonksiyonel problemler varsa daha erken yaşlarda da ameliyat yapılabilir. Üst yaş sınırı yoktur ancak genel sağlık durumu ve anestezi riski değerlendirilir. Hastanın psikolojik olgunluğu ve kararlılığı da önemli faktörlerdendir.
Burun estetiği sonucu kalıcı mıdır?
Evet, burun estetiği sonuçları kalıcıdır. Normal yaşlanma süreci dışında burun şekli değişmez. Ciddi travmalar kalıcı şekil değişikliğine neden olabilir. Ameliyatın tam sonuçlarını görmek için yaklaşık bir yıl beklemek gerekir. Başarılı bir ameliyat sonrasında revizyon ihtiyacı çok düşüktür.
Ameliyat sonrası komplikasyon riski nedir?
Deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatlarda komplikasyon riski %2-5 arasındadır. En sık görülen komplikasyonlar enfeksiyon, kanama ve geçici uyuşukluktur. Ciddi komplikasyonlar çok nadir görülür. Hastanın ameliyat sonrası kurallara uyması riski minimize eder. Düzenli kontroller erken tanı ve müdahale imkanı sağlar.